İnsan uzun zaman yazmayınca
sonradan yazmak isteyince de ne yazacağını bilemiyor açıkçası.
Öncelikle son zamanlardaki bu
direniş yüzünden ben ve benim gibi yüzlercesinin olduğunu düşündüğüm genç nesil
daha bir gündem takip eder olduk, hatta gündem yaratır olduk. Bu uyuşmuş
zihinlerimizin hareketlenmesi ve üzerinden atamadığı rehaveti gidermesi
açısından çok güzel oldu, ama yine benzine zam geldi, yine binlerce ağaç yok
yere kesildi. Politikayı ve bizi yöneten ve bizi bu şekilde yöneltilmek zorunda
bırakan bu sistemi çözmek ve bu olanlara bir dur diyebilmek o kadar zor ki. Ancak
yine de sanırım hiçbir zaman seçilen bir temsilcinin sonradan kendisini
tanrılaştırmasını ve seçmenlerinin de giderek onu tanrı gibi görmeye
başlamasını anlayamayacağım.
****
Hayatımda hep farklı tarzdan insanlarla
yan yana yaşamak, komşuluk yapmak ya da çalışmak zorunda kaldım. Yine de bütün
bu insanlarla iyi bir uyum sağladığımı düşünüyorum hem de kendi yaşam stilimi
saklamak zorunda kalmadan. O kadar çok yargılıyoruz ki insanları, o kadar
soluksuz bir şekilde o kadar yoğun bir biçimde yargılayabiliyoruz ki bu bence
giderek sağlıksız bir hal almaya başlıyor bir zaman sonra.
Bazen tüm bu geçici gündemin
dışında kalıp daha derin şeyler üzerine düşünmek istiyorum. Yalnız mevcut
kapasitemle ideal bir cennet, ideal bir dünya nasıl bir yer olurdu hayal bile
edemiyorum. Ucundan kıyısından bir fikrim bile yok. Özellikle baktığımda insan
dünyası topraklarda bize vaat edilen cenneti dünyada oluşturmaktan çok uzağız
ve bunun nedeni de cennette sınırsız kaynak dünyada sınırlı kaynak olması değil
bence maalesef. Kıt kaynaklardan ziyade geniş egolar ve insanoğlunun ruh yapısı
olarak hatalı üretimi bunun nedeni.
Ve bence daha iyi bir dünya için
bir tanrı eli şart.