Yaz demek deniz demek, sahil
demek, kumsal demek, daha ince kıyafetler giymek demek, artık kiloları
saklayamamak demek, medyanın-diyetisyenlerin-ünlülerin milyonlarca
diyetlerinden kendimize en uygununu seçip de bunu nasıl uygulayacağımızı
düşünmek demek.
Ben de size yardımcı olması
açısından 21. Günümde olduğum Dukan diyetinden bahsetmek istiyorum.
Çünkü ben bir diyete başlarken öncelikle diyetin kendisinin tanıtımından çok
uygulayanların şahsi bloglarını ya da forumlarda yazdıklarını okumayı tercih
ediyorum. Yalnız forumları okurken genelde “yeni başlıyorum sonucu yazıcam”
tarzı yazılar okuyup, o sonucu göremediğimden kendim sonucunu bekledim yazmadan
önce.
Şu an üniversite kilolarıma
dönmenin ve istediğim her bir şeyi giyebilmenin çılgın sarhoşluğu
içerisindeyim. O nedenle gerçekten özellikle bloğunu severek okuduğum ve
diyette olduğunu bildiğim bazı arkadaşlarım için yazıyorum bu yazıyı.
Öncelikle Dukana harfi harfine
uydum. Uymadığım kısımlar bu 21 gün boyunca sadece 2 gün biraz diyet ketçap
kullandım, bazı günler kahvaltımı yağlı peynirle yaptım açıkçası, 2 gün de
dışarda olduğum için yağ oranı epey güzel mis gibi mangal köftelerden yedim ve
genelde bir bardaktan fazla süt içiyorum. Yani diyeti sadece tek öğünde ve
abartmadan bozarsanız tabi ki de sonuç veriyor ancak bunların dışında hiçbir
şey yemediğimi de söylemeden geçemeyeceğim. Yani hiç meyve yemedim, ekmek
tatmadım bile, yağ hiç kullanmadım, sebzeleri abartarak hiç yemedim –hatta hala
korkumdan çok az sebze yiyorum itiraf ediyim :(, kuru kayısıdır, kuru yemiştir
tek lokma bile almadım, tek lokma dahi çikolata yemedim –yazar burada ağlıyor-,
iş için gittiğimiz misafirliklerde uzatılan lokumları kibarca reddettim ve şu an
48-49 kilo arasında seyretmekteyim.
Demem o ki hafta içi kasıp hafta
sonu bozarak kilo VE-RİL-Mİ-YOR.
Maalesef ki eğer gerçekten kararlıysanız ilk kilolarınızı atmak için hiç bozmamanız gerek. Bu da kilosu benim gibi ya da en fazla 6-7 kilo olanlar için ortalama 1 ay kesintisiz bozmamak demek. Bilemiyorum belki Dukan değil de başka bir diyet yapsaydım ve bu kadar kararlı olsaydım yine verirdim ancak okuduğum kitaptaki şu söz beni inanılmaz disipline etti:
Bir lokma, balona bir iğneyle yaklaşmaya benzer.
Yani tüm diyetimi silip
süpürecek o lokmaya karşı tuttum kendimi hep. Çünkü aslında bir lokmanın zerre
bir şey yapacağını düşünmesem de her zaman 2. Lokmayı tetiklediğini biliyorum.
Çünkü o 2. Lokmaları engelleyemediğimiz için hayatımız boyunca hep diyetteyiz
zaten. O nedenle o iğne lafı beni inanılmaz ürküttü.
Daha ilerde de muhtemelen yazacağım
ancak diyetteyken bizi bekleyen tehlikeler ve savunma yollarını bir söyleyeyim
istedim.
Dışarıya da çıksam işte de olsam kahvaltı menüsü fiks :)
“Yaaa ye Bir Şey Olmaz” Diyen Arkadaşlar
Olur kuzum, olur annem, yemeyin!
Bunu diyen insanları bazen anlıyorum bazen anlamıyorum. Çok kilolu olan
insanlara bile bu şekilde yaklaşabiliyor insanlar. Zaten orada kilolu olan bir
insan varsa ve diyet yapıyorum diye yemiyorsa, kendi iradesiyle bir savaş
veriyor. Sen de o savaşı kaybetmesine neden oluyorsun. Benim başıma diyetin ilk
başında geldi. Kına-Düğün ve ertesinde arkadaşlarımla bir organizasyonum vardı.
Yine her zamanki gibi “ye ye ye” tezahüratları eşliğinde inanılmaz destek
gördüm. Sonra düşündüm ve bunu paylaştım ki eğer her birinde her tahrike uyup
bir kere yersem diyetimi 3 gün bozuyor oluyorum. Ee böyle olmuyor işte. O
nedenle bunu kendilerine de aktardım, ısrar etmemelerini istedim. Eğer ki
kilonuz fazla yoksa ve insanlar sizi zayıf görüyorsa bu durum inanılmaz
zorlaşıyor. Ama sizzz benim gibi az bir fazlalığı olup yine de veremeyenler! Böyle
tehditlere gazlamalara gelmeyin ve yemeyin!
Bunun için en güzel savunma aracını
Dukan Amca bulmuş. “Bana dokunuyor” Eğer sağlıkla ilgili bir şey olduğunu
söylerseniz, insanlar da ısrar etmeyi bırakacaktır. Ya da midem ağrıyor falan
deyin, ben öyle yapıyorum bazen.
Kasış ortamlardan bir diğeri
alkollü arkadaş toplantıları, efenim bunda da yapacak bir şey yok, içmiyoruz
haliyle. Alkolün zaten kalori değeri yüksek ve vücutta su tuttuğu da bir
gerçek. Moral motivasyonun alkolün su tutması sebebiyle ertesi gün terazide
çıkacak fazladan 1 kiloyla bozulmasına izin vermeyin anacığım. Hem vücudunuz da
biraz dinlensin diyet boyunca. Onun yerine diyet kola tüketin öyle bir ortamda.
Kolalar hakkında da saçma sapan bir sürü teori olduğundan onları da çok
içmeyin. Hem ne olduğu hem de etkilerinin uzun vadede ne olduğu belli değil,
bunu da dozundan tüketeceğiz işte.
Acil Durum Tatlısı
Geçenlerde annem muffin yapmıştı
ama ben kendi yapabildiğim basit tatlıyı haftada 2’yi geçmemek üzere
öneriyorum. Ancak ben bu 21 gün boyunca tatlı olarak bunu bir kere yediğimi de
söylemeden geçemeyeceğim.
Bir yk nişastayı diyetimiz
öneriyor. Bu 1 yk nişastaya bir bardağa yakın light süt (0,1 yağ oranlı) koyuyoruz
biraz karıştıyoruz ki top top kalmasın içinde nişasta diye, sonrasında ısıtıyoruz.
Kıvamı muhallebi gibi olması gerektiğinden ısıtırken yavaşça duruma göre süt
ekliyoruz. Bu ısıtma işlemi bittiğinde, tatlımız piştiğinde tatlı kaynar
durumdayken 2 tablet tatlandırıcı atıyoruz içine –isteyen 3 adet ya da toz
tatlandırıcı da kullanabilir- bunun eriyip homojen dağılması için tekrardan
hızlıca karıştırıyoruz. Sonra küçük bir kaba koyup, üstüne tarçını döküyoruz.
Buzdolabına koyup bekletip afiyetle yiyoruz :)
Bunun dışında Dukan ile ilgili
diğer sitelere bakarsanız, inanılmaz yaratıcı tarifler göreceksiniz. Şu an
sadece diyete başlayacaklar için gaz olsun diye yazdım bu yazıyı.
Yaza fit girmeniz dileğiyle,
öpüyorum :)
Ahh kuzumm ne iyi anlıyorum seni:/ Benim bu 3. yapışım geçen yaz çok hızlı ve güzel kilo vermiştim ama dukan amcanın "hayatınızda en fazla 2 kere uygulayın" lafını gözardı edip 3. kez deniyorum. Daha önceki 2 seferde de süper zayıflayıp şımarıp seyir evresinin 2. 3. haftasında bıraktığım için (salaklığıma yanayım) tekrar geri aldım kilocuklarımı hooop diye. Ve şimddi tam 16gündür ufacık bir kaçamak bile yapmadan uyguladığım halde (hatta 1 hafta atak evresi uyguladığım halde), 1 kg bile verebilmiş değilim! Evet bu beni kahrediyor, sinirlerim altüst olmuş durumda ama yine de yılmadan yola devam ediyorum sabırla. Yani kıssadan hisse sevgili üstadım ve sevgili blogcanlar, siz siz olun sakın başladınız mı bırakmayın, sonuna kadar sürdürün bu diyeti. Yoksa benim gibi ağır buhranlar yaşayabilirsiniz:D Alnından öperim üstadım:)
YanıtlaSilOyy canım yaa, ben de uyguladığını biliyordum aslında ama daha önce uyguladığını bilmiyordum. Kitapta da yazıyor evet bu diyeti 2 kere yapın hayatınız boyunca diye. Ben bundan vazgeçmek istemiyorum. Ben aslında sınırsız yiyebileceğim bir hayat da istemiyorum. Yeme güdüm azalsın, yemek için yaşamayı bırakayım istiyorum. Ama zaman ne gösterir, şartlar değişir de ne kadar dayanabilirim tabi ki bilmiyorum. O yüzden dayanabildiğim kadar işte.
SilSen de üzülme ama elbet ki direnci kırılır vücudunun, olmadı farklı yöntemler denersin. Sırf sebze diyeti çıksa da rahatlasak yaa :)))
Iste bu "Demem o ki hafta içi kasıp hafta sonu bozarak kilo VE-RİL-Mİ-YOR. " cümleye aynen öyle demek istiyorum!!! benim de tek derdim bu! yani dukan filan yapamiyorum ama yillar önce Montignac'in kitabini incelemistim ve onu uygulamaya çalisiyorum, zor degil, ayrica Dukan diyetinin aynisi diyebilirim : ) ama dedigin gibi hafta içi kasiyorum kasiyorum kasiyorum kasiyoruuuuuuuuuuum, haftasonu bi geliyor oraya git buraya git derken hooop bi bakmisim olay bitmis : ( Ama Gamze sen neden zayiflamaya çalisiyorsun onu hala anlamis degili, fistik gibisin!
YanıtlaSilYani o haftasonları insanı mahvediyor. Ama tutmadan da olmuyor ne yazık ki işte off, bir de sürekli hep yarınne yiyeceğini 3 öğün hem de düşünmen lazım, bu da yorucu gerçekten.
SilBen artık istediğim hale büründüm o yüzden rahatım. Ancak bu şekilde kontrolü bir ömür bırakmamak lazım, yoksa hooop geri geliveriyorlar, biliyorum :)